olabilir, vanilya da konabilir belki ama sorunu kaynağından çözmeniz lazım. kokunun sebebi ayakkabılardaki ölü bakteriler. ayakkabı spreyi kullanırsanız kokmaz. ya da bir sprey şişesine isopropil alkol koyup sıkarsanız o da anında temizler bakterileri.

www.trendyol.com

borik asit ayakkabı içine dökün ayrıca bir kasede koyun ayakkabılığa silerkende borik asit ile silin inanılmaz koku alıyor

Bütçeyi net yazarsanız daha iyi olur ama sanırım size Samsung a9 plus olur.

bütçem 5 ile 7.5 arasında.

Öğretmen evi, kamu kurum misafirhaneleri gibi seçeneklere bakmak lazım, bir tanıdığınız, akrabanız varsa onların vasıtasıyla olabilir belki. Bir diğer seçenek de Airbnb.

Gara yakın değil ama şu tarz ilanlar dikkatimi çekiyor. Günlük kiralık

www.sahibinden.com

O civarda başkent konukevinden bi fiyat alın. Kamu misafirhaneleri en ucuzu olur ama büyük ihtimalle yer yok derler. Ulusta falan dandik ucuz otel kesin vardır

Hacettepe üniversitesinin sıhhiye ve Beytepe'de misafirhanesi var. Sıhhiye'deki daha merkezi olduğu için arayabilirsiniz.
sksdb.hacettepe.edu.tr

Nakitle alışveriş mi yapılır ya enflasyon ortamında? Mesela aralık ayında vade farksız 9 taksitle spor ayakkabı aldım, hiç enflasyon olmasa bile ocakta ve temmuzda maaşıma iki kez zam geleceğini düşünürsek yine kârdayım. Ben yanımda 100 liradan fazla nakit taşımıyorum bile, herhangi bir alışverişimi maaş kartıyla yapalı da birkaç yıl olmuştur. Kârlı olmasını geçtim, sadece kolaylığı bile apayrı.

Ha hiç taksitle altın falan almadım. Alınır tabii de ben altını fiziksel olarak sevmiyorum, yapacaksam sizin gibi banka üzerinden alırım. Ama onun dışındaki her şey için kredi kartı. Faturalardan, market alışverişine, kılık kıyafetten, kişisel harcamalara her şeyi kredi kartıyla yapıyorum. Ödeyebilsem kiramı bile kredi kartıyla öderim dsjdsj

Kart ile yatırımın doğrudan bağlantısı yok fakat şu an olduğu gibi yüksek enflasyon dönemlerinde peşin fiyatına taksitle alışveriş yapmak finansal açıdan daha doğru. Örneğin 10 lirayı 5 taksitle ödemek varken neden peşinen veresiniz?

Altın konusu ayrı mesele, bireysel kartlara altında taksit yapılmaz, ticari kart olması lazım ama aldıktan sonra taksitlendirme seçeneği varsa onu bilemem. Taksit olsa bile peşin fiyatına yapmazlar, kredi kartıyla taksitsiz alımda bile fark koyar kuyumcular. Dolayısıyla ilk golü en başta yiyorsunuz, borç ödenene kadar altının değeri ödediğiniz toplam bedelin üstüne çıkıyorsa (enflasyonu da ekledikten sonra) kardasınız ama altının artacağının garantisini kimse veremeyeceği için o riski almış oluyorsunuz.

Kredi kartı kullanmamak ve avret yerini incir yaprağı ile örtmek hemen hemen aynı şeyler.

Bu biraz gelirle de alakalı. Kredi kartının 2 büyük faydası var:
1. peşin almaya paranız yetmeyen ürünleri taksitle aldırabilmesi.
2. internetten alış veriş. Bunun için sanal kart çıkartabilirsiniz.

Evet bir dönem Kredi kartı faizleri çok düşüktü ve güzel avantajları vardı ama şu an o kadar da yok. 3 taksitle altın alan arkadaşınız, %4-%8 komisyon ödüyor.

Eğer paranız yetiyorsa, hiç bulaşmayın kredi kartına.


.

benim şaşırdığım kısım hiç mi pahalı istediğiniz bişey olmadı, atıyorum bir beyaz eşyadır ne bileyim yemek yiyorsun dışarda en az 2000 tl, kim yanında 1000-2000 tl taşırda nakit verir belki dedem yapar bunu.

Ben de çok çok nadiren taksitli alışveriş yapıyorum genelde sadece bilgisayar, telefon gibi ürünler alırken taksit yapıyorum onlar da 3-6 taksit arası oluyor.

Ancak sakıza kadar tüm harcamalarımı sadece kredi kartından yapıyorum. Bunun bence faydası büyük.

Tüm harcamalarınızı görüp bütçenizi buna göre ayarlamak çok daha kolay. Nerelerde gereksiz harcama yapmışsınız, maaşınızın tam olarak ne kadarını harcamışsınız gibi istatistiki şeyleri rahatça görüp plan yapabiliyorsunuz. Ödeme günü geldiğinde de o aya ait tüm harcamalarınızı tek seferde ödediğiniz için harcama konusunda daha farklı bir bilinç gelişiyor. Tüm harcamalarınızı tek bir yerde görmek sandığınızdan daha ufuk açıcı bir durum.

2.si para taşımamak büyük rahatlık. Pandemi başından beri nadiren elime para değmiştir. Önceden sadece otobüs kartı yüklemesi için para kullanıyordum ancak artık o da uygulamadan yapılıyor. Nakit paraya uzun zamandır dokunmadım. Kredi kartımı unutsam bile telefondan karta ait tüm özellikleri kullanabiliyorum.

3.sü nakitle sadece yüz yüze alışveriş yapabilirsiniz ancak kredi kartları dijital ortamın tek ödeme yöntemi olmasa da en genel-geçer hali. Her türlü ürün satış sistemi başka diğer yöntemlerin yanında kredi kartlarına da tamamen entegre edilmiş halde olduğu için herhangi bir yöntem düşünmenize gerek kalmıyor.

kredi kartı matematiksel olarak çok mantıklı, enflasyon ortamında her türlü kara giriyorsun, taksit yapmasan şimdi alıp ay sonu ödeyince bile kara geçiyorsun artı bonuslar kampanyalar vs. tek kötü yanı psikolojik, cebinden para çıkıyor gibi olmadığından ayarsız harcayabiliyorsun.

Şu an çok farkında değilsiniz belki ama herkes kredi kartına fark koymaya başladı, ya da yakında koyacak. Peşine ne olur dediğiniz zaman daha düşük fiyat teklif edecekler.


.

mesela arkadaşlarınla bulustunuz yemek yediniz, kahve içtiniz, mağazada uzun zamandır ihtiyacınız olan bir eşya /giysi gördünüz ve indirimde almaya karar verdiniz. 10 bin lira harcadınız. bu kadar nakit mi taşıyorsunuz her defasında?

cep telefonu almaya karar verdiniz 40bin lira. bankadan 40bin lira çekip telefoncuya mı gidiyorsunuz?

hiç internetten alışveriş yapmadınız mı?

çamaşır makinesi, buzdolabı nasıl alıyorsunuz?

ve son soru aileniz memur mu?

hiç kredi kartı kullanmamış olmak için 18 yaşında olmak veya memur çocugu olmak lazım

kredi kartı kullanmak hem pratik hem de enflasyonist ortamda karlı.

insanlar kredi kartı ile geçtiğimiz sene motorsiklet falan alıyordu sırf yatırım olsun diye

-kredi kartı harcamaya çok seven, iç kontrol mekanizması zayıf kişiler için büyük tehlikelidir.
-Bilinçli olup, gerektiği kadar harcama ve yatırım yapan kişeler için ise türkiye gibi enflasyonist ülkelerde kullanılması avantajdır.

alışveriş yapacağınız yer nakite yeterli indirimi yapıyorsa k.kartı kullanılmayabilir. Çünkü bir çok işyeri k.kartı pos masraflarını ürün fiyatına yedirdikleri için nakitte özel bir indirim yoksa k.kartı kullanmak yerinde olur.

bu kadar enflasyonun oldugu bir ulkede KK kullanmamayi aklim almiyor ne yazik ki, benim 4 tane kartim var 3'unun hesap kesimleri 1-10-20 olacak sekilde her ay. kesileni kullaniyorum ki boylece her odemem min 30 max 40 gun vade ile odemis oluyorum. piyasada hicbir tuccar pesin parayla calismaz mumkun mertebe vadeli alir her seyi. sizi ticaret yapanlardan farkli kilan ne o zaman? pesin fiyatina taksit firsatlari da cabasi.

(bkz: kredi puanı)
sırf şunun için bile gerekirse az limitli bi kart alıp kullanmak lazım. İleride kredi alman gerekse bu yüzden alamayabilirsin.

www.hangikredi.com

Arkadaşlar banka kartım var tabii ki. Kredi kartım yok :)

Eğer banka kartı ile döndürebiliyorsan harika.
Sayısal olarak kredi kartı avantajlı gibi duruyor (taksitle geç ödeme enflasyonist ortamda daha ucuza ürün almak demek oluyor, bunun yanında ek bonuslar, ki bonuslar bence kara sokmuyor, daha çok harcamaya itiyor), ancak bence kredi kartı kesinlikle tüketimi körüklüyor.

Kredi kartı, eğer bugünkü tüketim alışkanlıklarını koruyacaksan senin için de faydalı olacaktır, ama ben alışkanlıkları değişmeyip, nakit olarak almayacağı şeyi kredi kartıyla da almayan kimse görmedim.

al. farkı yok hepsi aynı prensip

dysonlarin eski modelleri indirime giriyor, v8 ile v15i ayni anda satiyor adamlar..

daha ucuza xiaomi var, bosch gibi o da aynı işi yapıyor, yedek parçaları ve sarf malzemeleri çok daha ucuz. dyson’a para harcamak çok gereksiz.

giriyor, yada yanına ekstra bir başlık vs oluyor. ilk aldığında aynı ama diğerlerinin bataryası dyson kadar uzun ömürlü değil. az daha para ver dyson al derim.

Samsung jet75e vardi 7600 liraya. Actim inceleme videolari izledim. Dyson v10 bundan belki cok ufak farkla daha iyi ama 20bin. Yorumlarimi yazacagim kullaninca.

Cupra Leon 150hp
Pejo 308 ve Opel astra 130hp
Skoda scala 150hp (vw grubunda hep aynı motor)
Skoda fabia monte carlo 150hp (küçük olduğundan en performanslı bu herhalde)
Hala bulunabiliyorsa seat ibiza 150hp

Zaten çok seçenek yok, herhalde en güçlü olanlar bunlar. Gerisi Japon, Kore arabaları, onlar tatsız.

Operasyonel açıdan fark yoktur belki ama bir sorun olduğunda birinde Amazon’a danışma, hak arama şansınız oluyor. Tabii satıcı ve gönderici Amazon değilse Amazon’un ne kadar yaptırımı olabilir ya da Amazon’un ne kadar sorumluluğu vardır ona bakmak lazım ama her halükarda tahsilatı Amazon yaptığı için şans Amazon’dan yana bence.

Aliexpress'te problem çözümü en son "pay pal var paranı yollayım"a bağlanabiliyor o da yok bizde.

Amazon'da problem çıkınca amazonun mesajlaşma arayüzü ile çözülüyor.
Geçen ben ali'de de olan bi ürünü amazon'dan aldım çift olması gerekirken tek yollamışlar uyardım %50 geri iade ya da 2. yollayalım dediler yollayın ikinciyi dedim geldi. Ali'de olur muydu tam emin değilim.

3-5 sene denenmeden, ikinci el piyasası oturmadan elektrikli araba almam ben.

ikinci el değeri haricinde hele ki evde şarj imkanınız varsa her açıdan içten yanmalıdan ucuza gelir. sigorta masrafları farklı olmaz. fakat pil ömrünü çok tüketmeden, söz gelimi 3-5 sene sonra satmak istediğinizde büyük ihtimalle değer kaybı içten yanmalı bir otomobile göre çok daha fazla olur.

ben de sırf bu yüzden bekletiyorum elektrikliye geçişi.

evde şarj imkanın varsa ve evin 2. arabasıysa ben kesin alırdım. tabi araç tercih daha farklı olurdu.

@paintov,

daha güzel araçlar var tabi de. 1 milyon tl'lik falan olunca fiyatı, iyi geldi.
yoksa mg'nin falan da modelleri var ama gereksiz yere %50 fazla ödemek istemedim içten. emin değilim de tabi :)

kaliteli yağlar için ödüllü yağları aratın google’da. örneğin bir tanesi Laleli. İzmir Urla tarafında da çok iyi yağcılar var.

marketten sadece Tariş alıyorum.

İnternette, şurada, burada;
En hakikisinden, istediğiniz teste açık, kendi bahçemizden, en organik falan gibi janjanlı sözlerle satılan, 5 litrelik pet su şişeleri içinde satılan zeytinyağlarını almayın.

Zeytinyağı güneş görmemesi gereken bir ürün olduğu için teneke kutuda ya da koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.

Ayrıca asiditesi yüksek bir ürün olduğu için, kısa süreli su saklamak için bile ne derece sağlıklı olduğu tartışılır pet şişeye konmaması gereken bir üründür.

özem
köklü
halil esen
nova vera
semercioğlu bunlar ayvalık balıkesir yöresi. hepsini online alabilirsin.

hepsi ödüllü ve güvenilir. balıkesir yağları diğer bölge yağlarına göre daha hafiftir.

hilmi yıldırım, nermin hanım çiftliği, zeytinseli, özem +1, novavera +1
çok zenginseniz fenolive, granpa...

özgün 0,4 asit ve erken hasat alıyorum.

köklü'den alıyorum ama özgün de çok öneriliyor.

novavera şaşmam. özellikle bebek için alıyorsanız bi çok üreticiyle görüştüm diyebilirim.

Türkiye'deki en iyi zeytinyağları şöyle sıralandı:

7. sırada: hermus.com.tr
11. sırada: www.novavera.com.tr
20. sırada: oleamea.com.tr
24. sırada: www.palamidas.com
29. sırada: www.guvenasazeytinyagi.com
42. sırada: butaassos.com.tr
43. sırada: www.granpa.com.tr
64. sırada: www.gaiaoliva.com
71. sırada: www.ozemleyasam.com
79. sırada: www.geniusoliveoil.com
99. sırada: www.nerminhanim.com

Orta gelir seviyesindeki bir insan için yeme içme masrafı günlük 30-35 eur olur tahmin ediyorum. Çok değişken tabii ama bu paraya minimal şekilde 2 öğün karnınız güzelce doyar. İki kadeh bir şey de içerim, arada bir kahve molası veririm derseniz bence günlük 50 eur olarak düşünün. Şehir transferleri için bilet fiyatlarına bakıp bu bütçeye ilave edebilirsiniz.

Tabii sadece yeme içme açısından yazdım, müze, etkinlik vs. eklemedim.

60-70 euro iki kişi için yeme-içme masrafı olur. aralarda flixbus'la geçerseniz ucuza getirirsiniz. trenler abuk sabuk saatler haricinde pahalı. müzeler ve etkinlikler vs hariç bu dediğim rakamlara.

İki kişi için 100 euro gibi düşünebilirsin. 6 gün 600 euro. Muze vs giriş ücretleri hariç bu. Yiyecek/icecek ve ulaşım.

Çok yakın zamanda Roma’daydım. İki ana masraf kalemi ulaşım ve yemek düşünülebilir müzeler hariç -coleZyum 18 euro-.

Ulaşım 100 dk bilet 1.5 euro baya ucuz 24 saatlik bilet 7 euro

Pizza 5-15 euro arası. Makarna da 10-15 euro arası. Yani 2 kişi akşam yemeklerimiz 20-30 euro kadar tuttu. Kahvaltı için bir kafede foccacia ve yerel ürünler çay ile birlikte 15 euro kadar. Dondurma 3-4 euro, Tramisu 5 euro. Kahve 3 euro vs. Toplam yemek gideri 2 kişi 50 euro düşünebilirsiniz. Ekonomik bir gezi olsun derseniz 30 euro da yeterli olur.

Teknik özelliklerinin doğrusuna displayspecifications web sitesinden bakıp whathifi, rtings gibi sitelerde incelemelerini aramalısınız. Türkçe doğru dürüst kaynak, kullanıcı yorumu bulma ihtimaliniz düşük zira genelde yorumlar “süper, çok net” gibi sığ yorumlardan öteye gitmiyor.

Bir de bu iş ne kadar ekmek o kadar köfte işi, pahalı olan genelde iyidir. Boyuta ve bütçeye karar verdikten sonra alabileceğiniz en pahalı modelden aşağı doğru bakın. Büyük üreticilerden şaşmayın. Mümkünse 100/120hz bir model alın. Bu filtreyi koyunca zaten dandik modelleri çoğunlukla elemiş oluyorsunuz.

displayspecifications +1 panel neymiş oradan bakılabilir. Zaten dünyada bunları üreten üç beş şirket var hepsi onları kullanıyor. Aslında Vestel alsan bile LG panelli bi tv alıyor olabilirsin öyle gariplikler var :D Fakat artık yazılım, işlemci vs. önemli mesela LG'nin havada mouse kullanabildiğin kumandasını seviyorum ben. Philips falan AndroidTV'ye geçmişti galiba ama bir markada şu yazılım yok denecek bişey de kalmadı sanki. Bilinen platformların uygulamaları hepsinde var.

Mağazada gidip kurcalamak fena fikir değil ama orada gözüne küçük gelecek bu bir. Mesela 55" normalde iyice bir boyut ama mağazada bu ne minicikmiş diyeceksin. İkincisi her yer bembeyaz aydınlatılmışsa parlaklığı anlamak da dert. Renk için ayarlarını kurcalamak lazım, çoğu tvde vivid vb. renk profilini açıyorlar o yüzden öyle görünüyor. İnsanlar "aaaa ne canlı harika" diyip alıyor. Ek olarak, orada gösterilen demolar çok profesyonel işler oluyor, evde film izliyorsan okey ama standart tv açınca hele 1080 görüntüyü upscale edince pek de öyle görünmeyebilir.

HDR standartları da değişiyor, kimi 400 nite hdr yazıyor kimi gerçekten 1000 nite falan çıkabiliyor (parlaklık).

Valla LG ve Samsung'da seri seri hangisi ne belli aslında. Oled > Micro Led > Led. Eğer düz led değil crystal bilmemne led diyorlarsa genelde yazılımsal veya bi çiple bişeyi upgrade etmiş oluyorlar. Bu iyi de olabilir kötü de. Mesela sanal frame üretip hareketi akıcılaştıran, renkleri daha canlı hale getiren şeyler falan koyuyorlar, film izlerken kapatmak lazım.

test edilmeden anlaşılmıyor pek sorun orda. aynı özelliklere sahip olsa bile panellerin görüntü kaliteleri oldukça fazla değişebiliyor.

bunun için ben hep tv, monitor gibi alışverişler yapmadan önce www.rtings.com 'dan araştırıp incelemeleri okuyorum.

Nhk +1
Smart tv alacak biri için en önemli seylerden biri yazılım. Yazılım kötü olan ürün kullanmak zor.

Avforums cok iyi bi yer arastirma icin. Rtings diye bi site de degerlendirmeler konusunda cok iyi incelemeleri var.

ben rtings.com'dan bakmıştım. sony x90j aldım. çok memnun kaldım. www.rtings.com

kulaklık ve soundbar incelemeleri de vardı hatta.

rtings

Bence en önemli detay ekran teknolojisi. Yazilim olarak nerdeyse tüm TV ler cöp. O yüzden iyi bir ekran + Kücük bir tv box en iyi secenek diye düsünüyorum.

Sıfır olarak corsa ya da teknik ikizi 208 olabilir.

Otomatik ve düz vitese göre değişir.

ford puma zorlayın, toyota corolla olur bulabilirseniz.

corolla.

Corolla ya da yaris. Tertemiz araclar.

Bu senaryoda mobil paketler bile yeterli görünüyor. Sabit hat için minimum 300 lira vermektense mevcut mobil paketi büyütürdüm ben olsam.

Bence kullanmak garip evet. Ve aşırı gereksiz. Yani solunum cihazına bağlı ve her an elektriğe muhtaç değilsen tabi ki.

Elektrik kesintisi dediğin şey 3 4 ayda bir max yarım saat bir saat olan şey. Benzinlikten benzin taşımaya üşenir insan. İki dakika otur evde gelir elektrik.
Ankara’da yaşıyorum en son 8 9 ay önce kesilmişti 15 dakikalık.

Jeneratöre ihtiyaç duyuracak kadar uzun bir kesinti hatırlamıyorum. Maliyet hesabı yapınca bu yüzden gereksiz geliyor olabilir. Çevremde kimsede yok, bahsi de hiç geçmedi açıkçası. Evde kullanmak için jeneratör almak bana ‘değişik’ geldi :)

Hadi plansız bir kesinti oldu diyelim, 5 saat. Buzdolabı hala soğuk kalır, ev de soğumaz 5 saatte, evin içinde ışık lazım desek her evde birçok akıllı telefon var (flaş), cep telefonu varsa çok yüksek ihtimalle birden fazla powerbank vardır, şarj ve iletişim/internet/eğlence sorunu da yok. Ha anormal bir durum olur, 15 saat elektrik gelmez anlarım da, hiç hatırlamıyorum böyle bir durum.

Jeneratörün bulunmasının bir zararı yok elbette ama dediğim gibi, kırk yılda bir ihtiyaç duyma olasılığı için o maliyete, yakıt bulundurmaya, dumana, gürültüye değer mi, bilemedim.

Taşınabilir kocaman güç kaynakları var, o daha basit ve verimli olabilir. Örnek;
www.anker.com

@gradient kesinti sıklığı bölgeden bölgeye değişiyor ya burada sizin söylediğinizden daha sık yaşanıyor. 3-4 ayda 1 demişsin burada kış dönemi haftada 3-4 kere kesildiği oluyor. kesintiler tamam çok uzun değil 1-1.5 saat kadar ama can sıkıyor bıktırıyor. annemler de aynı şehirde ama farklı mahallede, bende elektrik yok arayıp soruyorum onlarda var. sokakta bakıyorum ön caddede aydınlatmalar gitmiş, arka sokakta var. karşı binaya bakıyorum kesilmiş, yan blokta var. farklı bi trafoya bağlı galiba bizim blok ve aynı bölgedeki diğer bloklardan bile daha sık kesiliyor.

kalkmışım kahvemi yapmışım dizi film keyfi yapacağım hop elektrik gidiyor mesela. veya oyun oynuyorum dereceli maçtayım vs.
bazen planlı kesinti oluyor hop 4-5 saat yapacak hiçbir şey yok.

yakıt taşımaya üşenme kısmı kesinti sıklığıyla ters orantılı. az kesilirse az alman gerekiyor sonuçta :D ha çok kesiliyorsa da ihtiyaç oluyor o zaman yakıt taşıma zahmetine değiyor jeneratör sahibi olmak? ha alternatif olarak ileride yurtdışından kit getirtip doğalgaz veya tüp dönüşümü yapabilirim illaki benzinle çalışacak diye bi şart yok. daha yeni aldım ama benzin olayı çok can sıkarsa seçenek var.

@orient kesintisiz güç kaynağı var bende de 2 tane. ama yetmiyor sistemin güç tüketimi yüksek olunca. 7900xtx'li sistem. 2 tane monitor vs. laptop kullanmıyorum ki :D telefonla filan da oyalanamam. küçük ekranda içerik tüketmeyi hiç sevemedim. sadece bilgisayarda izliyorum izlediğimi. sadece büyük ekran da değil tabi mesele, ses kalitesi de bi o kadar önemli.


ben üniversitede 4 yıl otelde kaldım orada alıştım biraz sanırım :D eve geçtiğimden beri özlüyordum elektrik kesintisi yaşamamayı. jeneratör vardı otelde :) hiç kesinti yaşamadığın ortamdan çevredeki diğer bloklardan bile sık kesinti yaşanan bir yere geçince ekstra etkiledi galiba.

maliyet dediğin $400 filan bi alet. yakıt taşımak dediğin birkaç ayda bir yapabileceğin iş(benzin birkaç ay sonra bayatladığından yıllık filan depolayamıyorsun) ama dönüştürürsen gazla çalıştırırsan o sıkıntı da yok. dumanı sesi balkonda kalıyor içeride sıkıntı olmuyor.

jeneratörü çalıştırdığım balkona bitişik salonda jeneratörün sesini neredeyse hiç duyamıyorum. pcnin sesini tamamen kapatıp odaklanırsam duyuluyor biraz.

Bildim bileli babamin evinde jenerator var. Is yerinde de hem jenerator hem de batarya sistemi var. Bence olmamasi anormal, Turkiye'de yasasam eve hem batarya hem jenerator takardim, bataryayi da ekstradan gunes enerjisine de baglardim.

Apartmanda bireysel jeneratör fikri garip geliyor, müstakil ev olsa daha normal gelir bence. Apartmana ortak jeneratör takılsa, tüm apartmana yeten baya büyük bişeydir herhalde. Ben bireysel olarak UPS aldım o bence şart, o bile çoğu kişinin kullanmadığı bir şey.

Mesela bir ara İstanbul'da gece 2-3 gibi hep elektrik gidiyordu, en fazla yarım saat bi saat gidiyordu ama UPS beni o sırada kurtarıyordu.

7900xtx ne kadar tüketiyor bilmem ama elektrik gittiğinde ekran kartına yüklenecek iş yapmak lüks bence :D Ha tam iş yaparken render alırken elektrik giderse yetmeyebilir tabii. Ama 1KVA'lık UPS bile i7 8700k ve gtx1080'li sistemi 40-50dk idare ediyordu. (tek 27" ekran, ama zaten led IPS'ler o kadar tüketmiyor)

@nhk 2000va ups sadece kasa için 850va ups de diğer ekipman için. yükte değilken kısa kesintilerde iş görüyor ama oyunda yakalanırsan gg :D şuanki halinde ama atıyorum lol filan oynuyorum, öldüğümde respawn olana kadar gidip jeneratörü çalıştırıp dönebilirim.

ben mi zamanın ötesindeyim acaba? 2006 yılında başlamıştım ups kullanmaya o zaman ups de neredeyse kimsede yoktu garipseniyordu şimdi o biraz normalleşmeye başladı.

klasik open frame jeneratörler evet çok sesliler hele 2 zamanlı motoru olanlar... ama kabinli inverterler bence apartmanda bireysel kullanıma uygun. dediğim gibi bitişik duvarlı salonda neredeyse hiç duymuyorum, üst komşu da hiç duymamış... mutfak balkonunda jeneratör çalışırken mutfakta telefon görüşmesi yapıyorum karşı tarafa sesi gitmiyor mesela arada sadece bi pvc kapı var. ha mutfakta kendim duyabiliyorum tabi ama sesimi bastıracak kadar değil.

@aman çok büyük bişey değil yer kaplıyor denmez ya. 3+1 evde tek yaşıyorum bir de yer problemim yok benim :P ama gerçekten küçük bence
alet bu i.imgur.com çanta tipi

ilk deneme için 4-5 saat çalıştırırken yarım depodan az yaktı. yani 10 saat gideri var. bidonda ekstra benzin varsa biraz soğumasını beklerken upsden idare edip tekrar benzin doldurup devam da edebilirsin. ama tek seferde 10 saat üzeri kesinti zaten düşük ihtimal. her kesintiye yeter gibi deposu

Bizim burada benim hatırladığım 5 yılda yani evet bir defa kesilmişti uzun. 4 saat felan sürmüştü Sinir olmuştum internet bağlantısı felan sorun olmuştu. Evet yani alınabilir.

eskiden sık sık kesinti olurdu ama son yıllarda ayda yılda bir oluyor. olan da uzun süreli olmuyor. yani şehir merkezinde, apartmanda yaşayan biri için gereksiz buluyorum bende. üstelik elektriğe bağlı bir cihazın sürekli açık kalmasını gerektirir bir faaliyet de yok evde.

bazı yorumlar daha çok "olmasa da olur" modunda gibi algıladım ama asıl soru saçma/garip mi?

mesela thetruenorthstrongandfree 15k usd vermiş kendi ihtiyaçları için ve onun için mantıklı. benim daha az ihtiyacım var ve "olmasa da olur" denebilir belki. ama benim verdiğim para $400
yani 3%'ünden bile az bir masraf etmişim. bana sağlayacağı yarar thetruenorthstrongandfree'ye sağlayacağı yararın 3%'ü bile değil mi? imkan varsa kenarda durması ihtiyaç olmasa bile insanın kafasını rahatlatır yani.

"olmasa da olur" olduğunu biliyorum yıllardır bende de yoktu ve jeneratörsüz yaşadım sonuçta da $400 çok büyük bi para mı? genelde maliyete odaklanılmış. ses desen dediğim gibi ne beni ne komşuları rahatsız edecek seviyede değil. küçük sadece bilgisayarı ve aydınlatmayı çalıştıracak bi cihaz. yer de kaplamıyor çanta tipi taşınabilir bi model.

ha dolaptaki et meselesine gelirsek de carnivore diet uygulayan biriyim ve dolabımda her zaman bol bol et bulunur. dolabın yalıtımının yetmeyeceği kadar uzun kesintiler pek sık görülmese de bir kez bile öyle bir kesinti yaşansa zaten jeneratör parasını çıkaracak. o riski elimine etmesi bile verilen paraya değmez mi?

@thetruenorthstrongandfree birkaç cevap önce fotoğrafını atmıştım zaten. çanta tipi 2. fotoğraftaki gibi. 3kva
i.imgur.com

"inverter generator" deniyor da sadece "inverter" denmez o ayrı bişey. bu jeneratörlerde önce üretilen ac elektrik dc'ye sonra o dc tekrar ac'ye çevriliyor işte. inverter sistemi bu dc'den ac'ye dönüşümü yapan kısım sadece. güneş panelli sistemlerde vs. mesela aküye enerji depolarsın, o aküdeki dc akımı ac'ye çeviren sistem de inverter.

dediğim gibi temel olarak da bilgisayar için kullanma amacıyla aldım. ama öyle çoook uzun kesinti olursa buzdolabını da bağlarım yani etler bozulmasın diye.

cevapları geçtim duyurunun sonunda bile belirttim inverter olduğunu :D

"öyle çevreye çok gürültü yapacak kadar yüksek ses çıkarmıyor bu aletler eğer kabinli inverter bi jeneratörse" diye


ethanollü benzin karbüratörün düşmanı ama türkiyede etanolsüz benzin yok. ben de bu durumda önerildiği gibi motoru direkt durdurmak yerine benzini kesip motorun kendi kendine durmasını sağlayarak kullanacağım. yani karbüratörde benzin kalmayacak kullanım sonrası.

yağ değişimi de genelde 50-100 saat arası öneriliyor, kaynaktan kaynağa değişiyor. ama genel olarak kesintiler daha kısa kısa olduğundan aralıksız uzun süre çalışmayacak, yağ çok ısınıp ömrünü kısaltmayacaktır. bir de full synthetic yağ kullanıyorum. 100 saatte bir değişim yeter diye düşünüyorum.

beylikdüzündeyiz ve jenaratörlü burdaki çoğu ev, geçen hafta 2 tam gün bakım için elektrik kesildi. random günlerde de çokça kesiliyor.

ayrıca şişlide çalışıyorum burada da her hafta en az 1 kere elektrik kesiliyor.

banada jenaratörsüz apartman garip geldi, herkes ev içinden bahsetmiş ama bunun asansörü var 10 katlı binada olan adam ne yapacak daha öncede farklı semtte sitedeydim onda da jeneratör vardı. yaşam şartları ile alakalı sanırım garip gelip gelmemesi.

Garip bulur muyum? Yani sürekli kesiliyorsa anlarım da hayatımda öyle bir yerde ulaşamadığım için garip bulurum.

Buna ek olarak apartmanda full olmaması normal. Üç kuruş aidati ödemiyor insanlar. Kimse bilmem kaç yüz bin liraya 10 katlı apartmana enerji sağlayacak jeneratör alıp bir de onun yakiti tamiriyle uğraşmaz. Bundan ancak bireysel olur.

Kullanım sıklığıyla çok ilişkili sanırım. Ben jeneratör alsam gerçekten lazım olduğu zaman muhtemelen boş boş durmaktan bir eksik, gedik, arıza çıkarmış olur. Kullanım dışı periyotlarda da onun bakımıyla, yakıtıyla vs uğraşmak istemem sanırım.

Dertsiz başa dert resmen düşününce. :D Ancak hayatı etkileyecek kadar sık ve yoğun kesintiler olsa ve mecburi bir ihtiyaç haline gelse alınır tabi.

@akhenaten uzun süre kullanmayınca sıkıntı yaşatabilecek temel problemler benzinin bayatlıyor oluşu ve benzindeki etanolün karbüratöre zarar vermesi. yoksa cihazın kalan kısmında bi sorun olmaz sadece yattığı için. motor yağı da yıllarca dayanabilir kullanılmadığı sürece sanırım. o yüzden önceki cevaplarda da bahsettiğim gibi doğalgaz veya tüp ile çalışacak şekilde dönüşüm yapmak mantıklı olabilir. yurtdışında direkt dual fuel veya tri fuel jeneratörler de var fabrika çıkışlı. bunları al koy kenara istediği kadar yatsın(depoda benzin bırakmadığın sürece) ihtiyacın olunca bağla gazı veya tüpü çalıştır.

ben garanti süresinde dokunmama niyetindeyim şimdilik ama sonrasında doğalgaza çeviririm herhalde. yani şuan bile istesem redneck şekilde doğalgazla çalıştırabilirim ama güvenli olmaz regülatör filan kullanmadan, hiç bulaşmam o işlere :D youtube'da var yapanlar :D

şuan haftada 1 gibi birkaç dk çalıştırmayı planlıyorum. zaten taşınabilir jeneratör olduğundan balkona götürüp bi çalıştırmam birkaç saniyelik iş. birkaç dk çalıştırıp kapatsam haftada 5dk zamanımı alır kesinti olmadığında.

denerken baktım artık kolay çalışmıyor veya çalışsa da motorun tepkisi normal değil, benzin bayatlamaya başlamış vs. benzini boşaltıp yeni benzin alma zamanı derim. bu da 5-6 ayda 1 yaşanabilecek bi olay herhalde. yurtdışında bunun için de kolay bulunan bi çözüm var. sta-bil diye bi ürün benzinin bayatlamasını yavaşlatıyor ama türkiyede o da pek bulunmuyor :D jeneratör kullanımı ülke genelinde yaygın olsa hem dönüşüm kitleri hem bu benzin stabilizatörleri vs. kolayca bulunurdu temel zorlukları çözmek de basit olurdu.

@logisticsmanager otelde kalırken bi kez neredeyse tüm gün elektrik kesilmişti, 20 saatten uzundu sanırım kesinti. o süreçte camdan bakınca dışarısı kapkaranlıkken hayatına aynen devam edebilmek çok güzeldi :D otelin spor salonunu bile kullanabiliyordum bütün şehir karanlıktayken. dediğim gibi belki de beni jeneratör almaya iten sebep 4 yıl boyunca jeneratörlü bir yerde yaşamam sonucu o konfora alışmamdı. ama çok büyük bir lüks veya abartı derecede bir masraf yok gibi. $400 bi yatırım sadece aldığım cihaz. ki bir doğal afet durumunda da jeneratörün ne kadar önemli olabildiğini gördük ülkecek aslında... benim bina sağlam, tünel kalıp vs. ama şehir geneli uzun süreli kesintiler yaşanabilir bir deprem ile. bu tarz ihtimallere karşı da hazırlıklı olmak bence verdiğim paraya değer.

yine elektrikler kesildi ve şuan jeneratör çalışıyor ^^

Ben olsam 3 gün kalırdım. Çünkü zaten bu sürenin bir kısmı gidiş geliş için harcanacak. Hoş, Viyana’da 10 gün kalsanız o da yetmeyebilir ama ne istediğinize bağlı, kimisi çok sıkıcı buluyor.

Hiçbir turistik aktivite yapmasanız bile sakin sakin, geniş geniş dolaşmak, kafelerde oturup geleni geçeni, müthiş mimariyi seyretmek, bisikletle dolaşmak, güzel yemek yemek için bile 3 gün diyorum.

Viyanada en az 2 gün. Şehir merkezinde bol bol yürüyüş yapın, şinitzel, apfelstrüdel ve sachertorte yiyin, melange için. Grinzing’e uğrayın. Kahlenberg’e çıkın. Tramvaylara binip kısa mesafelerde kaybolun. Müzeler bölgesine gidin, schottentor rathausplatz karlplatz buralarda sağda solda gezin etrafa bakının… demel, sperl benzeri kafelere uğrayın. Heindl’dan mozartlı çikileta alın… müze falan gezin demedim bile. Hofburg çevresinde dolaşın. Yine bir sürü iş çıktı en az 2 gün bu yüzden.

Ben onlarla koşuya çıkıyorum düşmüyor valla :D

Çöp olmaz neden çöp olsun, internette çeşitli maddelerden yapılan (sünger, silikon) kulaklık uçları satılıyor. Kendinize uygun bir tane bulup kulaklık uçlarını onunla değiştirin. Tabi kulaklığın kendi uçlarını denediğinizi varsayıyorum.

Bir de unutmamakta fayda var siz "benim kulağım büyük" konusuna çok kafayı takıp aslında kulaklarınızın küçük olduğunu gözardı etmiş olabilirsiniz (ya da tam tersi) ayrıca kulak kanalı genişlikleriniz birbirlerinden farklı olabilir. Sadece büyük uçları ya da küçük uçları değil hepsini deneyin ve her kulağınız için ayrı deneyin.

çözümü kulaklık kancası, kullanmadım ama şöyle www.amazon.com.tr

kanca çözüm olabiliyor ama estetik açıdan kötü duruyor. Linkteki gibi bir ürün bulursanız (ben aynısı ile denemiştim, işe yarıyor) bit kadar bir parça kesip kulaklığın kulak kanalına denk gelen bir tarafına yapıştırarak kullanabilirsiniz. Cilde çok güzel tutunuyor ve dışardan görünmüyor.

www.nexcare.com

Ucunda silikon olup tıpa gibi takılanlar pek güzel sıkışıyor ve düşmüyor. Düşsün diye headbang yapıyorum mesela şimdi, oynamıyor bile. Çıkarırken de pıt diye gelmiyor, kulak tıkacı söker gibi tutunuyor.

varış saatinizi yerel saat ile gösterir yani vardığınızda italya’da saat 15:15 olacak.

zaten 1 saatte 2000 km yol gidebilmeniz mümkün olmadığı için buradan da hesaplayabilirsiniz. yolculuk 3 saate yakın sürer, saat farkı 2 olduğu için kalkış ve varış saatiniz arasında 1 saat olur.

Istanbul Milan ucusu yaklasik 3 saat.

Turkiye saati ile 14:15'te biniyorsaniz 3 saat sonra Turkiye saati ile 17:15'te inersiniz. Bu da Italya saati ile 15:15 yapar. Uluslararasi ucuslarda verilen saatler her zaman ilgili havalimaninin yerel saatiyle olur.

pgs şu sıralar sıkı şekilde kabine 1 valiz 1 de kadın kol çantası işte erkek yandan takılan ufak çanta gibi olanlardan alıyor
biletlerde genelde iniş saatin oranın yerel saati olur
roma 3 saatti yanlış hatırlamıyorsam 14te binip tr saati ile 17de inmiş olacaksın ama oranın yereli 15 olacak

Rötar yapma ihtimalini düşünerek bilet almamanızı öneririm. Tren istasyonundan da alabilirsiniz bileti.

ben hiç öyle bir şey yaşamadım, onlarca yurtdışı alışverişim var. 150 eur sınırını aşmadığınız sürece sorun olmaz, ekranda ne çıkıyorsa onu ödersiniz, kapınıza kadar gelir. ptt getirmiyor zaten, kolaygelsin, agt falan getiriyor.

Not: üründen bağımsız olarak prosedürü anlatıyorum.

n11 den almıştım bende belirtmişti yurtdışı mağaza vergisi içinde diye sorun yaşamadım.

150€ asilmadigi sürece sorun olmaz. Olay 150€da.

Amazondan da olsa gönderdiğiniz ürünü ben almazdım sanırım. 3 Firma var satıcı üçü de Çin firması ve memnuniyet puanları pek yüksek değil. Firmaların hepsinde de ürünlerin gelmediği veya gönderimde sorun olduğu veya farklı ürün geldiği ile ilgili yorumlar var.
Amazon'da olsa satıcı kendisi olmadığı veya Avrupa vs kaynaklı olmadığı sürece diğer satıcılardan farkı kalmıyor. Ancak sorun olsa da üzülmeyeceğimi bir ürün olacaksa bu alışverişi yapardım.
PS: tahminen aynı ürünü aliexpress'ten de daha ucuza bulabilirsiniz. Çin ürününde Amazon'un çok bir espirisini göremiyorum. Sonuçta Aliexpress'te de aynı şekilde 150 Euro altında olunca başka hiçbir şey ödemene uğraşmana gerek kalmıyor.

çok aldım amazondan bu şekilde, satıcı farklı da olsa vergi ödenmiyor. alabilirsiniz bişe olmaz. 150 euro nun altında çünkü.

hybridde toyotadan şaşma.

kia xceed hibrit değil.

toyota iyi hoş fakat çok keyifsiz bir şanzımanı var, malzeme kalitesi de motor gücü de düşük. subjektif bir konu ama estetik olarak da renault çok çok daha iyi bundan. ben olsam austral alırdım.

evet xceed mild hybrid ama epey başarılı bulunmuş incelemelerde. şahsen galeride inceledim, tasarımı harika.
corolla ile de test sürüşü yaptım, kokpiti ve bagajı hoşuma gitmedi. kolçak da felaket. dış tasarımı, yakıt tasarrufu ve sorunsuzluğu avantajları.
austral'i gidip göremedim. incelemelerde aklıma yatsa da kullanıcı yorumlarında henüz 10 bin km olmadan ortaya çıkan garip sorunlardan bahsediliyor. (kapılardan gelen sesler, aniden yolda kalması vs)

dizaynda austral. güvenilirlik corolla ben kendim alcak olsam austral alırım. japon araçları çok sıkıcı.

toyota corolla cross

Toyota corolla cross.

Canını yeriz öyle sıkıcı japon arabasının, hemde ekmek arasına koyar yeriz.

austral
cross
xceed

sıralamam bu şekilde.

sürekli bakmak dışında bir çözümü yok bunun. havayollarının kampanya bültenlerine abone de olabilirsiniz. yalnız sürekli bakarken çerezler, IP adresi gibi yöntemlerle sizin baktığınızı anladıkları için gizli pencereden, vpn ya da proxy arkasından, farklı browser'larla falan bakmak lazım.

pegasusun kampanyaları oluyor takip et
skyscannerde tarihi 1 yıl seçip fiyatları genel olarak görebilirsin.

En iyi secenek www.google.com

Hedef ve tarih belirlemeden dünyanin her yerine en ucuz fiyatlar görüntülenebiliyor.

Ayrica filtrelerle aktarmalar, havayolu sirketleri ve benzeri secenekler ayristirilabiliyor.

En güzeli o rota üzerindeki fiyat grafigine bakilip gercek fiyat araligi analiz edilebiliyor.

Rota kafaniza yaatarsa fiyat alarmi kurulup mail ile degisikliklerden haberdar edilebiliyoruz.

pegasusuun uygulamasını indirin kampanya öncesi haber veriyor.

ping süresi gayet iyi. modem arayüzünden hat değerlerine bakın (gerekirse google’dan destek alın bu noktada), orada ulaşılabilir maksimum hız yazar. örneğin 60mbit yazıyor ve siz 50 kullanıyorsanız teknik olarak hattın limitine yakın olduğunuz için ara ara duraksamalar, dalgalanmalar yapabilir, çok detaya girmeyeyim şimdi ama doğası bu vdsl’in. böyle bir durumda hız artırmak değil tersine düşürmek gerekir. telekom fırsatı bulunca hemen üst paketi yapıştırmış gibi sanki.

torrent’te anlık zıplamalar da normal bu arada, maksimum hıza çıkabiliyorsa sorun yoktur. (torrent var mı hala yahu?)

konudan bağımsız; 50 mbit 500 lira mı olmuş! ben superonline fibere 320 lira veriyorum (200 down 20 up), bu ay yeniledim taahhütü hatta.

malesef çözüm olmadı değerlerimde iyi aslında googleda çıkanlara göre. inanılmaz geç yükleniyor sayfalar ilk açılışta.

superonline fiberimden çok memnundum ama şu an yok birde çok iyi veriyormuşsunuz 20 mbite 289 gibi bişey veriyordum ben 10 yıllıkta müşteriydim

edit: adblocker kapatmak gerekiyormuş, ayrıca arıza kaydı açması için baskı yapın bölgenin sorumlu teknikeri gelip bakıyor, benim kartımı değiştirdiler

12’sinde yaptığınız harcamalar bu döneme yansır, 13’ünde yaptıklarınız bir sonrakine.

ilave: jelly bear haklı, provizyon da önemli.

12sinde yaparsan ve provizyondan 12sinde çıkarsa bu ayki ekstreye yansır

kart bankası ile pos bankası aynı ise büyük ihtimalle aynı gün provizyondan çıkar, ekstreye yansır. farklı bankalar ise bir sonraki ekstreye sarkar.

büyük bankaların kartını kullanıyorsanız garanti olması için bir sonraki günü bekleyin.

Ağın kendisini (router’ı) ve mi box dahil tüm cihazları resetleyip deneyin bakalım.

1) aynı kaynaktan mı deniyorsunuz? bazı video kaynaklarında o buton olmayabiliyor. Yani mesela Netflix'te ve Youtube'da da mı kayboldu?

2) cihazlar aynı network'e mi bağlı? Yeni bazı modemlerde 2 farklı wireless kanalı olabiliyor biri 2.4 ghz diğeri 5 ghz. bunun normalde sorun olmaması lazım ama yine de ilgili cihazları aynı tip network'e bağlayıp bir denenebilir.

3) başka bir olası sebep, modemlerde AP isolation ya da client isolation diye bir seçenek oluyor. Eğer aktif hale getirilirse ağdaki cihazlar birbirini görmüyor. Normalde bu seçenek aktif değil ama yanlışlıkla sizin modemde bir şekilde açıldıysa belki sebebi bu olabilir.

4) mi box'a yazılım güncellemesi vs. geldiyse onu yapmak yararlı olabilir.

arkadaşım zeytinlik almıştı. ihaleye online giriyorsunuz, vakıfbank hesabınızdaki bakiyeye ihale teminatı olarak otomatik bloke koyuyor, ihale sizde kalırsa üstünü belli bir sürede ödemeniz gerekiyor falan, hiç kimseyle muhatap olmadan otomatik bitiriyorsunuz işi anladığım kadarıyla.

Videolar takılıyor diye anladım. Sürücülerin güncel olduğundan emin olun, farklı bir browser deneyin tamamen aynı senaryoda. Browser ayarlarında varsa donanım hızlandırma seçeneğini açın. Bellek yetersiz geliyor da olabilir. Hatta video çözünürlüğünden de olabilir sanki, YouTube’da çözünürlük otomatik olarak seçili ise manuel olarak daha düşük bir çözünürlük deneyin bakalım.

evet, videolar takılıyor.

benim eski laptop'da da oluyordu, yetersiz ekran kartından kaynaklandığını düşünmüştüm. ondandır muhtemelen

@avatar is back: olabilir, evet. peki bilgisayar hiç kitleniyor muydu? bir de, daha genel bir arızaya yol açar mı? ömrü kısa mı olur bilgisayarın?

bilgisayar modelini işlemcisini ram'ini ve kullandığın tarayıcıyı yazsana

İşletim Sistemi Adı Microsoft Windows 11 Pro
İşlemci AMD Ryzen 5 5600G with Radeon Graphics, 3901 Mhz, 6 Çekirdek, 12 Mantıksal İşlemci
Yüklü Fiziksel Bellek (RAM) 16,0 GB

Google Chrome

cihaz çok iyi. yutube kaldırması şart. uyum/yordama sorunu bence. codec modecle de alakalı olabilir. öyle arat.

arattım

aynı işlemciyle savaş oyunu oynuyo ekran kartı olmadan
www.youtube.com

chromeda diğer reklam uzantılarını kaldırıp şunu yükle
chromewebstore.google.com

çok benzer bir sorun değil ama şunu sormuş grafikle alakalı
community.amd.com

ve demiş ki Firefox yükledim düzeldi. sen de yükle. oradan gir yutuba. öyle dene.

sonra biri demiş ki driverları güncelle şuradan
www.amd.com

başkası windowsun yüklediği driverı durdurup orjinal driver yüklemiş, asya dili ama vidyodan anlaşılıyor yapılanlar. sırayla yap
www.youtube.com

ekran kartı dahili bu arada. o yüzden "acaba ekran kartından olabilir mi" dedim.

edit: he zaten işlemci kısmında yazıyormuş galiba.

çok teşekkürler. deneyeceğim.

"with Radeon Graphics" dahili demiştin evet
sıkıntı parçalardaysa da kuvvetinde değil, vidyoyu yordayamayışında filan
dediklerimin hepsini bi yap öyle bakalım. firefox çözecek muhtemelen

Selam,

Sorunun çözümü yine youtube'da :)

www.youtube.com

Ben bu sorunu şöyle aştim ;

Bu donma olaylari ne zaman basladiysa o zaman yukledigim eklentileri chrome dan sildim. Hatta isimlerini vereyim birisi netflix video reklam atlaticisiydi.
Birde adblock gibi reklam engelleme programlarini youtube acikken yukardan es gec yada calistirma secenegini daima calistirma yapiyoruz.

Youtube aciklama yapmis reklam engelleyicisinkullanmamizi istemiyormus buda dipnot olsun.

Son olarak chrome da donanim hizlandirmasi var onu kapat.

Birde dikkat et vpn falan acik kalir unutursanda oluyor

Ben boyle duzelttim

@Zetnikov: donanım hızlandırıcısını kapattım, bakalım. ama adblock'u kapatmayacağım tabii ki :) youtube'un reklamlarına tahammül edemem.

@ahm1

Bilgisayrin guc seceneklerine de bak oradaki secenegi yuksek performansa getir. Buda ise yarar

Guc secenekleri eger dengeli ye dönmüşse ondan kasma yapiyor

yüksek performans, bilgisayarın ömrünü azaltmaz mı?

Yok bisey olmaz ama enerji biraz daha fazla harciyor. Bunu ayarladiktan sonra baktin otomatik trkrar dengeliyr atiyorsa youtube da videosu var dengeliyi silmen gerekir

daire başına değildir o toplamdır. bizde binanın tüm su kanalını yenileyeceğiz 70 bin istemişlerdi 3 ay önce.

Böyle bir tutara karşılık çatı için kullanılacak malzemenin hammadesini sormak lazım. Gümüş, 14 ayar altın, çinko, nikel karşımı bir şey olmalı :)

Çatının onarımı değil de çatı tümden değişse yine de bu tutar her türlü fazla görünüyor.
Yöneticiden, çatının kaç metrekare olduğunu, çatı yapımındaki malzemenin türünü ve tam olarak onarım için ne yapılacağını öğrenin.
işçilik vs. ücret ekleyerek kendi hesabınızla birlikte başka yerlerden edineceğiz fiyatı karşılaştırın.
Gerçekten toplanacak para tümden çatı için mi harcanacak bundan emin olmak lazım.

Apartmandakiler yaşlı dedinizde aklıma geldi (kimsenin asıl niyetini bilemeyiz tabi) ama telefon dolandırıcıları bile yaşlıları tercih ediyor. Çünkü aldatması,inandırması kolay oluyor.

Bana da çok geldi. Toplamıdır o rakam +1

Fikir versin diye söylüyorum; 6 katlı 3 cepheli binamızın tüm dış ve iç duvarları (daireler değil, ortak alanlar) yenilendi, fileli/sıvalı olarak ve en iyi malzemelerle (Weber ürünleriyle) yapıldı. Toplam 350 bin lira ödedik geçen ay.

@ayseee, yani, toplam olma olasılığı yüksek o halde. Yanlış anlamış olabilir annem pek tabii. Her şey yükseldi de bu kadar mı oldu diye kendimi sorgularken bulmuştum kendimi.
@diyecevaplandı, evet ben de açıkçası anlamayınca bir dolandırıcılık vakası olabilir mi diye bile düşündüm. Dediğiniz gibi detayları sormakta fayda olacak her halükarda.
@orient o zaman bizimkinin toplam 500küsür bin olması mümkün değil. Bu paralara belki kat çıkıldığı zamanlar uzak değil diye düşünmüştüm ben de.

sadece kiremit aktarma gibi bir iş yapacaklarsa toplamdır, fakat ahşap oturtma çatı, altındaki izolasyon kiremitler veya ne kaplama var da o yenilenecekse daire başıdır.

70 bin liraya toplamda çatı işi yapmak pek olası değil. daire başınadır. ama ne iş yapılacak, teklifleri kim almış, kaç teklif almış vs bunlara bakmak lazım.

Çatı onarım için total toplam miktarın 70 bin olduğu teyit edildi, dolayısıyla haklı çıktınız gibi dostlar.

Btk’ya şikayet edin bence. Onlar ses, yazılı mesaj ve uygulama kayıtlarını ister gerekirse, o zaman açığa çıkar her şey.

vodafone sayfasına şifreniz ile giriş yaparak iletişim bölümünden şikayet oluşturabilirsiniz . çıkan kutucuğa tam olarak derdinizi yazın gönderin sizi arıyor sorunu çözüyorlar .
benim çözülmesi zor bir problemim vardı müşteri temsilcileri ile olan konuşmalarımı da dinlemelerini rica ettim . onu bile dinlediler sağolsunlar.

Hayır.

kablosuz şarjı arabada falan kullanmayacaksan aşırı gereksiz bir icat.

Oturup tek tek modellere bakmadım ama sanıyorum vestel, Grundig, Arçelik ve türevi markalarda zaten 100/120hz tv yok. Dolasıyla elde sadece bilindik yabancı (hoş, diğerlerine ne kadar yerli denirse) markalar kalıyor. Bence onlardan şaşmayın. Sony alın derdim ama Türkiye’den çıkıyorlardı, son durumu nedir bilmiyorum.

4k, 100-120hz ve 50-55 inç diye arayınca zaten Samsung, LG ve Philips çıkacaktır. Toshiba’da da olabilir ama ben almazdım. Bütçem çok yüksek değil demişsiniz, 40-50 civarı değilse zaten 120hz alınmaz sanıyorum.

Valla Philips ambilight kullanıyorum aşırı memnunum. Sony de fena değildi.

Tv samsung lgdir. Sony yatırım yapmıyor. Philips her alana girmiş bir firma.

samsung ve lg sadece.

Samgun'um var memnunum.
Aslında genel olarak çoğu marka iyi de asıl olay model. Aynı arabalarda olduğu gibi.

Bence en önemli şeylerden biri de yazılım. Samsung smartta baya iyi benim tv yani, hiç sorun yaşamıyorum.

istediğiniz özellikleri hesaba katınca minimum 30k'yı gözden çıkarmanız lazım. o fiyata da LG 50QNED816RE, Philips 50PUS8808, TCL 55C735 tercih edilebilir.

led deyip geçmişler ama genelde va panel kullanıyorlar bunlarda, televizyona 90 derecelik bir açıdan bakmanız lazım, tam karşısına oturarak yani, farklı açılarda ekrandan verim alamazsınız.
www.donanimhaber.com

modeline de bağlı olarak samsung, lg, philips, sony, tcl, xiaomi markaları başlıca tercih edilebilir.

toshiba 2015'te tv işini bıraktı, lisansını vestel aldı, artık o üretiyor. kötü bir yazılımı ve kumanda sistemi vardı.

TV dediğiniz cihaz, bir görüntü panelinden lcd vs, ses sistemi ve anakart vb ve yazılımdan oluşur.

Burada en önemlisi kullanılan panelin özelliği ve kalitesi , sonrasındada elektronik komponentlerin kalitesidir.
Bu anlamda öncelikle kullanılan panel ve sonrasında komponentlerin özelliklerine bakarak karar verebilirsiniz.
Bu nedenle markadan çok model konusuna odaklanmanızı tavsiye ederim.

samsung ve lg'den şaşma!

şundan aldım, aşırı memnunum tavsiye ederim;

www.youtube.com

meseleyi biraz açmanız lazım. benzinli araçlarda tekleme/silkeleme diye kronik bir sorun yok çünkü. bu haliyle dizellerde daha az görünüyor da diyemeyiz. tersine benzinliler daha “pürüzsüz” çalışır.

orient blue'nın da dediği gibi, benzinliler daha yumuşak huylu olur.
şanzımanla da ilgili bir şey, debriyaj kötü durumdaysa o da sarsıntı yapabilir, bazı yarı otomatik veya çift kavramalı şanzımanların da özellikle düşük hızlarda sarsıntılı çalıştığı bilinir.

Diyemezsiniz :)

Genelde buji (veya yanlış buji markası kullanılması) teklemeye yol açar. Özellikle rölantide boşta iken tekliyorsa.

iç lastik seçerken en önemli şey jant ölçüsünün tutması. örneğin sizin jantın dış çapı 700 mm imiş yani 28 inç olsa gerek. bu ölçüyü tutturmanız şart. lastik üstünde yazan diğer rakam (700x38’deki 38) diş lastiğin genişliği (iz genişliği). bunu aşmamak kaydıyla daha dar bir iç lastik alabilirsiniz. örneğin 28 x 25 gibi (ölçüyü salladım). iç lastik malum esnek olduğu için çapı tuttuktan sonra genişliği çok önemli değil yani.

dış lastiği tubeless kullanmak için jantınızın buna izin veriyor olması lazım. anonim bir şeyse desteklediğini pek sanmıyorum. markalı ise web sitesinde yazar. bir de özel valf, jant iç yüzeyi için bant lazım olur.

edit: baktım da sizin jant destekliyor görünüyor. emin olmak için web sitesine bakıp fiziken kontrol edin ama.

sırf 120hz ekran için bile pro alınır fakat 50k ile alamayacağınız için düz 15 almak mantıklı şu durumda.

ben olsam yurtdışı 14 pro alırım, kayıt ücreti ile birlikte 50-55 k arasına gelir tahminen. tabi yurtdışına çıkma imkanınız varsa veya son 1 yıl içinde çıkmışsanız.

14 serisi 15'den malzeme olarak daha sağlam.

ben olsam 13 mini alir gecerim.

@mustafakesekci nisan'da almanyaya gidecem ama zaten sadece pasaport kayıt ücreti bile 32 bin lira oldu. 14 pro artık vergi iadesiyle bile 70 bin liraya geliyor yurtdışı için

kendi aracınızın üstüne 300 koyup alınacak araç değil. bu kısa cevap.

508 çok talep gören bir araç değil, bu açıdan ben olsam almazdım. mg hs de aynı şekilde, almazdım, alsaydım satmaya çalışırdım, üstüne 300 koyup 508 almaya çalışmazdım.

sizin durumunuzda ben olsam mevcut araçtan memnunsam kullanırdım, hafif bir kıpırdanma varsa satar en çok talep gören segment ve marka/modelde araç alırdım. Para sorunum yoksa keyfime göre ne istersem onu alırdım. Para sorunum olmasa bile parayı havadan kazanmıyorsam ikinci el değerini de düşünür en çok talep gören marka modellere bakardım ama siz bilirsiniz,

USB olmaz, tv’deki usb harici disk bağlamak ve servis işlemleri için (veri alışverişi için) kullanılıyor. Tv’de arc olmadığı için hdmi üstünden harici bir soundbar’a da ses alamazsınız. Ancak kılavuzda yazdığı gibi optik çıkış üstünden alabilirsiniz. Optik girişi olan bir soundbar olabilir yani. Kulaklık çıkışının gücü çok düşük kalır, harici hoparlörleri beslemez, araya amfi falan koymak lazım, çetrefilli iş. En basiti optik girişli soundbar olur.

Not: yayını tv’den izlediğinizi, yani harici bir android box, Apple TV vs. olmadığını varsaydım.

tvde arc var sanırım kılavuzunda şöyle bilgi var;
HDMI/DVI IN 1 (ARC) bağlantı noktası kullanılarak SIMPLINK ve ARC’yi destekleyen harici bir ses cihazının bağlanması gerekir. ARC’yi destekleyen harici ses cihazı, yüksek
hızlı bir HDMI kablosuyla bağlandığında ek optik ses kablosu eklemeye gerek kalmadan
optik SPDIF çıkışı sağlar ve SIMPLINK fonksiyonunu destekler.


arc li hoparlör nasıl keyword ile arayıp bulabilirim?

ps. normal uydudan tv izleniyor

Örnek olarak attığınız 1+1 basit hoparlörlerin normal 3.5 jack girişli olanından alırsanız, kulaklık çıkışından ses alabilirsiniz.

Bu tür 1+1 ya da 2+1 ya da daha fazlası olan hoparlörlerin içinde dahili amplifikatör devresi var, kulaklık ya da line out çıkışı olan herhangi bir cihazdan sinyal alınca bunu işler, yükseltir ve hoparlörlerinden sesi verir gücüne göre.

Ofisimde sesini beğenmediğim lcd tv ye böyle bir şey takıp sesi tv'den değil de bu 1+1 hoparlörden aldım uzun yıllar.

Apple Arcade abonesi olup sürekli oyun indirmeyecekseniz bir önemi yok. Ama Ethernet olanı almanızı ve Ethernet ile internete bağlamanızı tavsiye ederim.

6 aydır wifi+ethernet 128 gb modelini kullanıyorum. 64 gb olsaydı sıkıntı olmazdı ama ethernet olmasaydı yapamazdım sanırım.

Kazanma şansınız = 1 - Rakibinizin kazanma şansı

Rakibinizin kazanma şansı = sizin her tahmininizde yanılmanız ihtimali.

Sizin her tahminde yanılma ihtimaliniz= (99/100)*(99/100)*(99/100)*.... (toplam 100 kere) yani 0,99^100=0,36603234127

Bu oyun sonunda en az bir defa doğru tahmin yaparak kazanma yüzdeniz = (1-0,36603234127)*100 = %63,396765873

@pispinti kesinlikle haklısın

ama yanılma ihtimaliyle değilde kazanma ihtimalinden giderek hesaplamak mümkün değil mi? yani har oyunda %1 kazanma şansı var. 0.01 leri kullanarak bir çözüm üretilemez mi?

veya kısaca şöyle sorayım. birinci denemede şansım %1. peki ikinci denemede şansım yine %1 değil mi?

Evet her bir deneme için şans %1 fakat kombine olarak direkt kazanma ihtimali nasıl hesaplanabilir bilemedim :/

Her bir denemede kazanma ihtimali %1 (evet ikinci denemede de %1 yani) ama 100 oyunun tamamı için bakınca %63,4.

100 denemede 1 defa doğru bilme olasılığından başlayıp 100'de 100 bilme olasılığına kadar her biri toplanırsa da aynı sonuca ulaşılır, ama istenmeyen durumun olasılığını 1'den çıkarmak varken işlem kalabalığı yapmış olursunuz.

80’lerde sebest piyasa ekonomisine geçildikten sonra kısa bir süre olmuştu yanlış hatırlamıyorsam ama tcmb verilerine bakarak kendiniz de bulabilirsiniz. Bankalarca uygulanan mevduat faizlerine ve aynı dönemlerdeki resmî enflasyon oranlarına bakılabilir.

2001 krizinden hemen önce, batmak üzere olan bankalarda gecelik faiz %1400 olan vardı. Sonrası malum ...

"faiz sebep enflasyon sonuç" isimli politikaya geçmeden önce Türkiye'de hemen her zaman pozitif reel faiz vardı.

sürüm düşürmek maalesef mümkün değil, ama sizin sorununuz o değil gibi görünüyor. eşleşmesi lazım ama öncesinde iphone 12’nin bluetooth ayarlarından saati unutmanız gerekiyor. unutunca zaten saat kendine reset atıp sanki kutusundan yeni çıkmış gibi eşleşmeyi bekleyecek.

Aslında resetledim ama 7 ile eşleşmeyi denediğimde “eşleşme için daha üst bir sürüm gerekmektedir” gibi bir uyarı alıyorum. Büyük ihtimal 12 ile eşlediğimde güncellendi ve şimdi iphone ona uyumlu değil.

evet iphone 7 eski sürümde kalmış, onu da güncellemeniz lazım.

O da en güncel halinde ama daha güncellemesi yok :(

Evet şimdi baktım da watchOS 10 en az iPhone XS ve iOS 17 istiyormuş, yani bu durumda iPhone 7 ile çalışmaz maalesef.

Yine de apple’a gidip şansımı deneyeceğim ama umudum yok. Çok teşekkür ederim.

attığın taş, ürküttüğün kuş hikayesine benzer.
parayı biriktiremiyorsan, borçlanmadan birikim yapamayan insanlardansan al, yarısıyla eurobond al, yarısıyla fiziki altın ya da altın fonu.

Risk almadan tasarruf etmek yerine faiz yükü altına girip bir de altın riski sizce alınır mı? Vade sonunda altının %68,75’ten fazla artacağının garantisi var mı?

faizler yüksek. krediyle altın dolar alınmaz. ihtiyaç varsa mal alınır sadece.

öncelikle kredinin gerçek maliyeti 3.50 değildir, kredi bitene kadar taksitle ödeme yapılacağı için masraf belirtilenden daha fazla olur.

Eğer yatırımlar konusunda deneyiminiz var ise, döngüsellikten yararlanıp, farklı yatırı araçlarına zamanında yatırıp yapılıp zamanında satılırsa maliyetin üzerinde kar elde edilebilir.

Ayrıca burada en önemlisi , gelecek 2 yılın enflasyon tahminidir. Malum parasal sıkılaşma mevcut, önümüzdeki iki yılda toplam enflasyonun %75 den fazla olacağını düşünüyorsanız alıp değerlendirmek bir şeklide mantıklı olabilir.

Faiz oraniniz yuksek. Altin vs alinip kenara atilacak bir faiz degil bu

Smart kısmı iyi (tartışılır) olan ve haliyle pahalı bir tv yerine ben olsam ucuz bir tv alır yanına Apple TV ya da android box alırdım. Her türlü daha verimli olacaktır.

Ya da Samsung smart monitör olarak arattığınızda çıkacak ürünlerden biri olabilir, tv tuner’i olmadığından daha ucuz.

youtu.be

Philips Ambilight TV tavsiye ederim. Android işletim sistemi olduğu için ilave bir android box vs almanıza da gerek yok. Gayet hızlı ve akıcı. Ayrıca ışık olayı da gerçekten ortama bir ambiyans katıyor.

www.amazon.com.tr


Eğer özel talepleriniz yoksa, oled ekran olsun ya da ben televizyona playstation bağlayıp oyun da oynayayım demiyorsanız bu televizyon son derece yeterli.

En temizi isopropyl alkol olur sanırım. Ama plastik parçalara zarar verme ihtimaline karşı görünmeyen bir yerinde deneyin, boyayı falan da söküp atabilir. İcabında biraz sulandırarak kullanılabilir.

O fiyat seviyesinde sanıyorum ki 100 hz tv yoktur. Dolayısıyla ne alırsanız alın birbirine benzer olacak. Philips pek tavsiye edilmiyor, çevremde de arızalananlar duyuyorum, o yüzden ben olsam Samsung, LG, belki TCL bakardım. Mümkünse (varsa) direct led olanlara.

Merhaba. Anlamam etmem. Yakın zamanda tv almadım. Bugün tesadüfen twitter'da TCL'de bazı internet satıcılarının bozuk ürün sattığını, kuruluma gelen ekibin hasarlı ürüne kullanıcı hatası olarak rapor tuttuğu ve kişileri mağdur ettiğini okudum. Bir çok kişi aynı şeyi yazmıştı. Benim tweetini okuduğum kişinin flood'unu oaylaşacaktım fakat nedense silmiş. Twitter'da tclelectronictr diye aratabilirsiniz. Bence her ne alacaksanız tv'yi online almayın

ben çok araştırdım ya samsung ya da LG tavsiye ediyorlar. Teknosanın outletinden (online) aldım gayet memnunum.

web’den model numarası girerek kullanım kılavuzunu indirin, orada yazar. youtube’da da olabilir.

@orient ilk yaptığım bunlardı ama ikisi de boş. Sanırım yeni model o yüzden daha düşmemiş youtube'a. Kılavuzda da ayarları göstermiyor.

deco uygulamasından wifi optimizasyonu yapmayı deneyebilirsiniz. o da olmazsa üst kattaki deco’ya bağlı cihazlarda wifi’yi unutturup tekrar bağlanmayı deneyin bakalım. deco sistemini tamamen restart etmeyi de deneyebilirsiniz yine deco uygulamasından.

locking charger box diye aratınca bir şeyler çıktı ama Türkçesini bulamadım.

bu kadar karmaşık bir çözüme gerek yok bence. ha uğraşırım derseniz usb çıkışlı sıva üstü priz alıp takarak şarj adaptörünü aradan çıkarabilirsiniz ya da üçlü priz gibi uzatma kablosu ve ucunda küp şeklinde çoklu prizi + usb çıkışları olan prizlerden alabilirsiniz, bunu alıp götürmek mümkün olmaz herhalde. hatta bunların prize takılan kablosuz versiyonları da var, prize başka bir cihaz da bağlı ise söküp götürmezler herhalde, şunun gibi;

tr.aliexpress.com
(amazon Türkiye'de de var, link kısa diye aliexpress'ten verdim)

ya da direkt bilgisayarınıza bağlarsınız telefonu.

-usb çıkışlı piriz ile değişim yapmak
-aktivatörlü yapıştırıcı kullanıp, şarz aletini ve prizi birbirlerine sonsuna kadar nikahlamak
-Kilitli bir kutup yapıp, içerisine uzatma kablosu ile birlikte adaptörü yerleştirip bu şekilde kullanmak

evet hazırı var.
www.hepsiburada.com

kablosunu kroşe ile duvara çakmak (veya yapıştırmak) geldi aklıma. kabloyu çıkaramayınca kafasını ayırıp götüreceklerini sanmıyorum. en ucuz ve pratik çözüm bu olur sanki.

kabloyu duvardan kroşesiyle birlikte sökecek azimdeki adam da alsın gözüne soksun artık napiyim. usb'li üçlü prizi de söker götürür bunlar, çare yok.

edit: daha iyisini buldum. bilgisayarın da takılı olduğu üçlü prizdeki yan boşluğa takıp plastik kelepçeyle bilgisayarın kablosuna cırtladım. kelepçeyi kesmeden kimse götüremez.

Şarj aletinize kurdele gibi ilk bakışta görülecek bir şeyler bağlayabilirsiniz. Sürekli alınan ve geri getirilmeyen zımbamda işe yaradı. Kişiselleştirilmiş olunca insanlar almıyor, alsa da geri getiriyor.

Nakit avansta çektiğin paranın hepsini ilk ekstede 1 aylık faizle ödersin.
Taksitli nakit avansta 6 taksitte ekstrene yansır ve taksitler halinde ödersin.
Kredi kartı limiti, kredi kartına bankanın senin için tanımladığı limittir.
Kullanılabilir limit, kart limitinden halen kullanmadığın ve kullanabileeceğin limittir.
Nakit avans limiti, kredi kartı limitinden daha düşük olarak bankanın sana vereceği nakit avans azami miktarıdır.
Kartı taktıktan sonra nakit avans veya taksitli nakit avans isteyip talimatlara devam edersen taksitleri ve faizi görebilir, son işlemi yapmadan iptal deyip kartını geri alabilirsin.

kredi limiti kartın toplam limiti herhalde. nakit avans limiti toplam limitin belli bir yüzdesi kadar olur yani daha az.

nakit avansı çekince bir sonraki ekstre döneminde hepsini ödemeniz lazım. taksitli olunca doğal olarak taksitle ödüyorsunuz. taksit kadar borç yansıyor ekstreye.

kredi limiti normal kredi gibi çekebileceğimiz bir limit mi yoksa kredi kartının limiti mi oluyor?

Kredi limiti: kartla harcama yapabileceğiniz limit. internetten, markette, giyim dükkanında vs. harcayabileceğiniz, mal ve hizmet alabileceğiniz limit.

Nakit avans limiti : nakit para olarak çekebileceğiniz limit.


.

O alanın altında birden fazla ismi virgülle ayırarak yazabilirsiniz yazıyor olmalı. Ali veli, Ayşe veli şeklinde yazabilirsiniz, rezervasyon onayında bu şekilde iki isim de görünür.

Yazdım fakat bu sefer de odf olarak yazdırabilir şekilde indir değince hiç birimizin ismi görünmüyor ama normalde ciktisiz halde görünüyor

Otelden konfirmasyon belgesi isteyebilirsiniz mail ile. Herkesin adının gözüktüğü konfirmasyon belgesi daha garanti olur.

sıkıntı olmaz 5v yazıyor. ama pek bir artısı yok gibi

Normal şartlar altında bir şey olmaz fakat ne olduğu belirsiz markalardan almayın, bunların bir standardı olmuyor, üstünde yazdığı akımı stabil olarak verip vermediği belli değil. Onun yerine bilindik markaların ürünlerini alabilirsiniz. Örneğin Amazon Türkiye’de tessan marka usb çıkışlı prizler var.

@orient blue tessanlara baktım ama sıva altı priz istiyorum. biraz daha marka araştırayım ozaman.

drfone.wondershare.com

Dr.fone uygulaması için birçok kaynakta ‘scam’ yazmışlar, öyle de görünüyor. iPhone’da veriler şifrelendiği için işletim sisteminin yapısı gereği böyle bir uygulama ile kurtaramazsınız (sanırım). iCloud’da yedeği yoksa uçmuştur. Donanım seviyesinde veri kurtaran şirketler iPhone’dan veri kurtarabiliyor mu bakmak lazım ama pek olası görünmüyor.

Tam Dr.Fone' u deneyip cevap yazmaya gelmiştim. Bir işe yaradığı yok, telefondaki şeyleri aynı şekilde gösteriyor.

termostatik vana sizin bahsettiğiniz. demek ki ortam sıcak, petek biraz ısınıp vana kendini kapatıyor. odaya bir termometre koyup bakın bakalım. vana üstündeki değerler ortam sıcaklığını gösterir, örneğin 2’de ortam sıcaklığı maksimum 22 olur gibi, 22’ye ulaşırken yavaş yavaş vana kendini kapatır. vana üstündeki değerlerin derece karşılığı için o vana markasının web sitesine bakın.

normal yani, o şekilde çalışıyor termostatik vana.

sürekli 3te. gündüzleri ev güneş alıyor petek yanmıyor. güneş olmadığında gece olduğunda yanıyor. banyodaki sürekli yanıyor.

bu arada yanlış hatırlamıyorsam o kademelerin anlamı şu şekildeydi: 2 - 15 derece (bunun altına inmiyor), 3 - 20 derece, 4 - 22 derece, 5 - 24 derece

termometre vana
1. cizgi 12 derece
2. cizgi 16 derece
3. cizgi 20 derece
4. cizgi 24 derece
5. cizgi 28 ve üstü dereceye kadar isitir.

3. cizgide kalirsa oda sicakligi 20 dereceyi gecinde kendini kapatir.

ara cizgiler de ara dereceleri gösterir.

çizgilerin bilgisine bende ilk googlema sonucunda öğrendim aslında ama içerisi net 24 derece değil iken bile kapanıyor en iyisi ben bi dijital derece alayım odaya, vanalar mı bozuk hava mı var petekte anlamadım, bir gariplik var.

2-3 yapıyorduk. Kökleme sakın ayarları, fatura hiperbolik artıyor adeta.